Güneş batarken Ankara'da
Bir kızın elinde dondurma
Çiçek otobüsü, bisküvi arabası
Ve ben Ankara'dan kalkan bir gemide, hiç gidemeyeceğim diyarlarin hayaliyle
Ufuk özlemini katık ettiğim bu mistik tıngırtısını manzaranın
Hapsettim beynimin en atıl yerine

Duruyorum, oturuyorum
Ben durdukca yürüyor yollar, vuruyor dalga
Tuz kokusu hafifliyor
Deniz oluyorum belki
Ben durdukca yol azalıyor, ufuk yaklaşıyor
Biliyorum, göremiyorum üstelik
Gittikçe uzaklaşıyor sevgilinin kokusu
Dokunuşu yüzümde, nefesi tenimde

Son kızıl vuslatta güneş batıyordu
O sırada Ankara'da hazin bir ezgi çalıyordu tüm enstrümanları sokağın
O sırada yalnız bir kimse bir yalnızlık kisvesi takınmıştı yüzüne
O sırada kornalar çalıyordu
Tekerlekli gemilerle uzuyordu insanlar akan zamanla
Kısalıyordu aksine yollar
O sırada Ankara'da elimdeydi elleri sevgilinin
Çiçek otobüsü, bisküvi kamyonu
İki yaşlı göz
Ayrılık vakti geldi galiba
Merhaba.
Elveda.

08.04.2013