Alaca bir karaağaç gölgesi
Savruluyor oradan oraya bir çiğ tanesi
Pejmurde bir yaprak dalından razı
Son nefesini verirken son bahar arefesinde
Bir atlı bin yıl öncesinden
Ardından bin atlı silüeti, şen
Tüttürüyor son sigarasını bu yerde
Bu yer değişiyor
Son atlı bin yıl öncesinden
Evine sefil dönüyor
Kuzeye, daha kuzeye
Ve doğuya
Burnunda tütüyor Torosların kekik kokulu taşları
Biçare gidiyor
Evi ona ihanet ediyor
Ve son atlı evine sefil dönüyor
Solda turuncu bir akşam sefaleti
Önünde bozkır
Ardında bin atlı gölgesi bırakır
Bin yıl öncesinden, şen
Alaca karaağaç sallanıyor
Son yaprakla birlikte çöküyor
Ve işte son yurt
Son ocak nihayetinde
Ardına bakmaz gözleri kamaşır
Ve son atlı ardına bakmadan uzaklaşır

16.01.2013