Seni görünce asabi bir taşralı masumiyeti yansıyor yüzümden yere
Utanıyorum
Elim kolum fazlaca titizleniyor giderken bir yerden bir yere
İskeletim salınıyor
Gönyem bozuluyor
Ayaklarım yere yabancılaşıyor
Nereye basacağımı bilemiyorum
Sanırsın ilk kez yürüyorum

Seni görünce asabi bir taşralı mahçubiyeti takınıyorum yüzüme
Şıkır şıkır giyinmelerin geliyor aklıma
Bir de geceler pabuçlarınla ritim tutup şarkı söylediğin
Köşe başında bir yerde gitmediğimiz her meyhane için ayrı üzülüyorum
Sanırsın ilk kez içiyorum

Seni duyunca yol alıyorum zamanda
Geçmişte ve gelecekte bulunuyorum
Saatim şaşıyor
Bir zamanda bir yerde eski bir gramafona bir Beatles plağı konuluyor
Hışırtısını anımsıyorum, susuyor
Sanırsın ilk kez duyuyorum

Seni duyunca anlamsız oluyor tüm sesler
Sen ve diğer tüm arabeskler
Gülüşlerin geliyor aklıma olur olmaz yerlerde
Bir de susuşların
Sonra söylemediğin her şarkı için ayrı üzülüyorum
Sesini usulca unutuyorum

Senin kokun bana hiç gidemediğim bir yerleri anımsatıyor
İrlanda'da tepe başında toprağa bir yağmur damlası düşüyor
Gaydalar çalınıyor, toprak titreşiyor
Ayak uçlarıma geliyor sönüyor
Kokun benden uzaklaşıyor

Yürüyünce sen öyle dokunmadan yerlere
Saçlarında moleküllerin kopuyor
Kokun etrafıma dağılıyor
Hüzzam oluyor rüzgarın ruhuma dokunuyor
Duruyorum uzaklaşıyor, koşsam olmuyor
Bir umuttu yitiriyorum

Tadın çilek gibidir herhalde yahut frambuaz
Ufak bir ıslaklık taze bir nefes
Sonrası büyük haz

20.12.2014