Boğulurum çoğu kez dolanırken bu şehrin sokaklarında
Havasından mıdır, suyundan mıdır
Mesnetsiz bir hüzün sarar beni
Sonra
Bu şehir çırıl olur karşımda çıplak olmaksızın
Sokaklar insanlarla dolar
Geceleri taş sığınaklarında saklanan
Baktıkça gözlerine zerre merhamet göremediğim insanlar
Çocukluğumda bilyalı sürdüğüm erimiş asfalt yol gelir aklıma
Eski ve gür bir orman
Organik gübre kokusu
Cumali Amca'nın kahvesi
Kibrit kutusundan iskambil kağıtları
Şehre yabancı anılar...
Ânı anı yapan nedir bilmem
Ânın özgürlüğüdür belki
Taş binalar arasında özgür olunmaz
Bu şehir çırıl olur gözümde çıplak olmaksızın
Her sokak başında metruk bir batakhane
Penceresinden el sallayan uzun bacaklı virane hayatlar
Metroda, tramvayda enflasyondan değeri düşmüş insanlar
Baktıkça sokaklara
Alır beni mesnetsiz bir hüzün
Varsa yoksa
Asfalt yol, eski orman ve kibrit kutusundan oyunlar...
08.03.2013