sensör Sensörler Üzerine Sensör (Algılayıcı) Nedir? Ne Değildir? Sensörler veya daha Türkçe bir tabirle algılayıcılar sıcaklık, basınç, uzaklık vb. ölçülebilen fiziksel büyüklüklerin dijital ortamda ifade edilebilmesini sağlayan elektronik elemanlardır. Anneanneye anlatılabilir şekilde ifade edersek sensörler bir
Sanat Uyku Bez bebeğin kafası bedeninden ayrıldı Ve küçük kız sustu kadın olmadan hemen önce, kadın olduktan biraz sonra Adamın bakışları bir saat sonra bir tokat patlattı Kadın haykırmadı Kadın anlam veremediyse de katlandı Olmayan
Sanat Kadın Şehir içi uzun bir otobüste ne kadar yakışırsa bir kadına aklı bir karış havada olmak Ona işte o kadar yakışmıştı Beyaz yün takkesi ve bir fransız filminden yeni gelmiş saçları Bir kadına güzel
Mühendislik ve Teknoloji Bluetooth 5 nedir? ne değildir? The Bluetooth Special Interest Group (SIG) yakın bir zaman önce Bluetooth 5'i duyurdu. SIG Bluetooth 5 ile Bluetooth 4.2'ye göre 4 kat kapsama alanı, 2 kat hız ve 8 kat veri gönderme
Sanat Şiir Türkiye'den batıda şiir yalnızca bir yanılsama İçi boş sözler Gerçeği bilmez, bilse söylemez, söylese kekeler Kabahâti de yoktur şiirin çünkü Orta Doğu'da kalmış tüm gerçekler Türkiye'den batıda şiir hep biraz yavandır Üzerine bir
Sanat On On yıl öncesinden bir yağmur ıslattı beni Şimdi ne sen o kadar güzel Ne ben o kadar çapkın Ne de şehir köşe başı bir bankta yalnız kalmaya uygun Çocuktuk Çocuktum Sende hep olmadığın
Sanat Gün Olur Gün olur emir gelir vurulur şehit olursun Gün olur emir gelir vurulur yezid olursun... 19.07.2016
Sanat Müzeyyen Müzeyyen, gündüz gördüğüm rûya Yansısı vurur aynaya, ordan vagona, gökteki aya... Işıldar solgun ve yorgun bakışlarda çekik kahverengi gözleri Adamın biri bir zaman kahverengi gerçekten kahve rengi demişti İsmi lazım değil gereksiz adamın
Mühendislik ve Teknoloji Quadrotor Üzerine Bazı Mülahazalar Bölüm 1 Quadcopter nedir? Ne değildir ? Quadcopter, quadrotor, quadrocopter ve türevi isimlerle anılır camiada. Üç aşağı beş yukarı hepsi aynı şeye tekabül eder bunların. Daha bir Türkçe anlatmak gerekirse dört adet motoru olan insansız hava
Sanat Zulada Aşk Yine dağınık odam Aynadan gördüğüm saçlarım gibi Her renk, her ten, her duygu nakış nakış işlenmiş her teline sanki Ruhumun aynası Aynı benim gibi bedbaht Umutsuz ama memnun Bardağın kenarından taşmış asidi kaçmış
Sanat Hamak Sallanıyor oturduğum yer Başım dönüyor Midem bulanıyor belki Ama yine de güzel Dünya da aynı değil mi Döndükçe başı döner insanın "Yağdıkça yağmur ağlar" dediği gibi şairin Baktıkça yıldızlara parlar gözleri
Sanat Oto Yıkama Ne devrimler yapacaktı Hayalinde tarihe bir kapı araladı Uzun zahmetler sonrası tonunu yakaladı Çekice orağa ruh verecekti kırmızı boya Kaderin ona biçtiği rol Okmeydanı'nda bir duvarda oto yıkama 28.10.2015
Sanat Güneş Uzak dur benden, Her ışık aydınlatmıyor çehremi Sıcaklığınla ısıttığın sandığın dünya Kendini kandırıyorsun oysa Benim en sıcak Kuşlar sevgiliye göç eder yazları Kutuplar benden uzakta soğuktur Akdeniz sıcağımla yakar kalpleri Ateşim saklıdır içimde
Sanat Seyrü Alem Odamın penceresinden bir seyrü alem Her yanda pencereler, balkonlar Kapalı perdeler ve güneşlikler ardında Her akşam işinden yorgun dönen Her sabah işine yorgun giden Bu yüzden midir ? Geceleri alalade sevişen Alışmışlığın ve katlardaki
Sanat Kaybolmuş Sıradan bir kaldırımda sıradan bir adım Ve kafamı kaldırdım Her şey biraz uzak Bir yokuşa vurulmuşum Yoldaki kanalette yüzen bir kehanet yolun sonu Tepede Sheraton O da böyle mi yazılır bilmem Ve ben
Sanat Oditoryum Koltuklar, insanlar Kesif bir rutubet kokusu Bir kızın ıslak ruhundan belki Ya da yerdeki halılardan Boş koltuklar, dolu koltuklar Soğuk bir spot ışığında parlement mavisi nahoş koltuklar Sağımda, solumda bir çok kerli ferli
Sanat Güneş Batarken Güneş batarken Ankara'da Bir kızın elinde dondurma Çiçek otobüsü, bisküvi arabası Ve ben Ankara'dan kalkan bir gemide, hiç gidemeyeceğim diyarlarin hayaliyle Ufuk özlemini katık ettiğim bu mistik tıngırtısını manzaranın Hapsettim beynimin en atıl
Sanat Yalnızım Artık Yalnızım diye söylenirdim ya hep Üstelik yanımdayken sen Gitmemişken henüz Nasıl katlandın bana bilmem o kadar yıl Ben bakamazken aynalara Çoğu zaman konuşmadım Çoğu zaman dinlemedim Bakmadım da çevreme öyle alıcı gözle İnsanları
Sanat Makina İki çevir, bir salla Senin işin de zor be makina Suyu ısıt, deterjanı hazırla Güzel koksun Ha çok da gelmesin elektrik faturasına Beyimizin keyfine bak Ah be makina Oldu olacak yemeği de hazırla
Sanat Boş Ders En güzel yanı boş olması boş dersin Kırmızı mor kare desenli bir halı gibi sıradan Ve üstümdeki fi tarihinden kalma kahve lekesi gibi masum İçindeki boşluğa açılan vakur bir kapı, tahta bir merdiven
Sanat O Soluk gözler Nemli gözler Buğulu bir camdan bakar sanki dünyaya her an O saftır Kar kadar beyazdır ve kor kadar sıcak Ellerimi uzatsam dokunamam Ama yakındır dudaklarımdaki ıslaklık kadar Yaşamak kadar zordur ve
Sanat Böyle İşte Açım diyen kadar aç Tokum diyen kadar tok Yokum diyen kadar yok Kafamda tüm sayısal saçmalıklardan uzak atıl fakat erdemli bir katre beyin kalıntısı Ve metrobüste menzile aykırı oturmanın verdiği mide bulantısı Münzevi
Sanat Nalan Seni görünce asabi bir taşralı masumiyeti yansıyor yüzümden yere Utanıyorum Elim kolum fazlaca titizleniyor giderken bir yerden bir yere İskeletim salınıyor Gönyem bozuluyor Ayaklarım yere yabancılaşıyor Nereye basacağımı bilemiyorum Sanırsın ilk kez yürüyorum